Ana içeriğe atla

M - SEBZE ve MEYVELERDEKİ ŞİFA

MAYDANOZ: Salata ve yemeklerin süsü maydanozun nerdeyse deva olmadığı dert yok gibi. A ve C vitamini ile demir, kükürt, fosfos ve mangan elementleri deposu olan maydanoz sindirimi kolaylaştırıyor, böbrek taşlarını düşürüyor, görme gücünü ve anne sütünü artırıyor. Bir demir deposudur. Genellikle taze yenen maydanozda, kalsiyum, potasyum ve A vitamini vardır. Bir tutam maydanoz, günlük C vitamini ihtiyacının çoğunu karşılar. Böbrekleri çalıştırarak idrar getirir ve taşları düşürüyor, kan şekerini normal seviyede tutar ve kansere karşı da koruyucudur. Yatmadan evvel yenildiğinde sabahları tatlı bir nefesle uyanmamızı sağlar. Anne sütünü artırır. Vücuttaki zehirli maddeleri dışarı atar. Görme gücünü artıyor, kaynatılıp içiildiğinde ve cilde bu suyla pansuman yapıldığında sivilcelere iyi geliyor. Kaynatılan maydanozun suyu gözlere pansuman yapıldığında gözdeki iltihaplanmaları önlüyor ve yanmayı geçiriyor. Kaynatılıp sirke ile saçlar yıkandığında saçların uzaması ve kuvvetlenmesini sağlıyor.

MANTAR: Bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Özellikle Çinliler’in ilaç niyetine yedikleri bu sebze, bünyeyi hastalıklara karşı koruyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor.

MARUL: Kemik erimesine karşı etkili. Sütten bile daha fazla kalsiyum içeren bu sebze, kemikleri güçlendirmesi açısından bir numara. 100 gramında, küçük bir bardak sütün içinde bulunan kalsiyumdan daha fazlasına sahip. Bu miktar günlük kalsiyum ihtiyacının dörtte birine tekabül ediyor.

MELEKOTU: Kan dolaşımını düzenler. Terletir. Kurutulmuş melekotu dövülüp başa sürülecek olursa bitleri öldürür. Astım nöbetlerine faydalıdır.

MEYANKÖKÜ: Grip, nezle, anjin ve nefes darlığına faydalıdır. Öksürük ve balgam söktürür. Yüksek tansiyonu düşürür.

MISIR: Yüzde 18.3 gibi yüksek oranda lif içeriyor. Mısırın içeriğindeki yüksek karbonhidrat, enerji seviyenizi yükseltir. İçinde protein, kalsiyum, demir, fosfor, A ve B2 vitaminleri bulunur.

MUZ: Folik asit, potasyum ve B6 vitamini bakımından son derece zengin bir meyvedir. Potasyum krampları önler.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kızartılmış Sarımsak Şifa Deposu

  Soğan sarımsak ve pırasa birçok yemekte kullanılıyor. Özellikle soğanlar içerdikleri antioksidanlar nedeniyle hem sinir sistemini hem de bağışıklık sistemini güçlendiriyorlar. Yüzlerce yıldır soğan ve sarımsak alternatif tıp yöntemi olarak kullanılıyor. Günde 6 diş közlenmiş veya kızartılmış sarımsak yemeniz halinde 24 saat içinde vücudunuzda bu değişikler meydana geliyormuş… Mutlaka günde 6 adet tüketin 2-4 saat: Vücudunuz sarımsağı sindirmeye başlıyor. Vücudunuzun sindirdiği besinler kanserli hücrelerle savaşmaya başlıyor. 4-6 saat: Metabolizmanız hızlanıyor. Depolanan yağlar yanmaya ve vücudunuzdaki fazlalık sıvılar atılmaya başlıyor. 6-7 saat: Sarımsağın antibakteriyel özelliği vücuda yayılıyor ve kan dolaşımınız düzenleniyor. Sarımsak bakterilerle savaşmaya başlıyor. 6-10 saat: Sarımsaktaki besinler hücresel seviyede vücudu savunup oksidasyondan vücudu koruyor. 10-24 saat: Sarımsak aşağıdakileri gerçekleştiriyor… Kolesterolü düzenliyor, damarları temizliyor ve kalp sorunları...

Hipertansiyon (Yüksek Tansiyon) Tedavisi İçin Doğal Yöntemler

  Hipertansiyon (Yüksek Tansiyon) Tedavisi İçin Doğal Yöntemler İçindekiler Hipertansiyon nedir? Hipertansiyon Neden Oluşur? Belirtileri Nelerdir? Neler Yapılabilir İşte Adım Adım Cevabı! Tavsiye Listesi Hipertansiyon nedir? Hipertansiyon, kanın damar duvarına uyguladığı basıncın normalden yüksek olduğu kronik bir durumdur. Kalbin pompaladığı kanın, damarların direnciyle karşılaşması sonucu oluşan bu basıncın sürekli yüksek kalması, zamanla kalp ve damar sistemi başta olmak üzere birçok organ ve sistem üzerinde ciddi zararlara yol açabilir. Genellikle "sessiz katil" olarak adlandırılan hipertansiyon, uzun süre belirti göstermeden ilerleyebilir ve bu durum, tedaviye geç kalınmasına neden olabilir. Hipertansiyonun Vücutta İlişkili Olduğu Sistemler Kardiyovasküler Sistem: Yüksek kan basıncı, damar duvarlarına zarar vererek damar sertliği (ateroskleroz) gelişimine yol açabilir. Bu durum, koroner arter hastalığı, kalp krizi ve felç riskini ciddi şekilde artırır. Ayrıca, kalbin sür...

Safran (Crocus sativus)

  Safran (Crocus sativus), süsengiller (Iridaceae) familyasından, sonbaharda çiçek açan, 20–30 cm boyunda, çiğdem (Crocus) cinsinden soğanlı bir kültür bitkisi ve bu bitkiden elde edilen baharat. Bitkinin yaprakları şeritimsi, mor çiçekleri üç tepeciklidir.  Çiçeği ve tepecikleri bitkiye bağlayan yaprak sapı da dâhil olmak üzere erkek organları kurutularak özellikle gıda boyası ve tat verici olarak kullanılan safran bitkisi daha çok İspanya, Fransa, İtalya ve İran'da yetiştirilir.  Türkiye’de ise safran Safranbolu’da üretilmektedir. Ağırlığına göre dünyanın en pahalı baharatı, (bir gramı 5 ile 6 € arası), olan safranın anavatanı Güneybatı Asya’dır.  Yetiştiriciliğine ilk olarak Yunanistan civarında başlanmıştır. Yarım kilogram safran 80.000 çiçekten çıkarılabilir. Kendi ağırlığının 100.000 katı suyu sarı renge boyar.