Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kış Çayı Tarifi ve Faydaları

En son yayınlar

Yeşil Çayın Faydaları Nelerdir?

Yeşil çay özellikle Çin ve Hindistan’da yıllardır tüketilen ve faydaları bilinen bir çay türüdür. Çay dünya genelinde sudan sonra en çok içilen içecektir. Tüketilen çayın %78’i siyah çay iken %20’si yeşil çaydır.  Bu çayın nımı yaklaşık 5000 yıl öncesine kadar dayanmakta, yani M.Ö. 3000 yılına kadar gitmektedir. Rivayete göre bu yıllarda Çin imparatoru tarafından bulunmuş bir çay olduğundan bahsedilmektedir.  Beyni korumasından, diş çürüklerini önlemesine kadar birçok faydası bulunan yeşil çay, zayıflamak için de kullanılmaktadır.  Kilo vermeye etkisinin yanı sıra, son zamanlarda çağımızın hastalığı kansere karşı da etkili olduğu ortaya çıkmıştır.  Birçok kanser türüne karşı koruma sağlaması yeşil çayın faydaları arasındadır.  YEŞİL ÇAYIN FAYDALARI NELERDİR?  Oldukça güçlü bir antioksidandır. Yeşil çayın içerdiği maddeler diş sağlığına fayda sağlar, çürük oluşumuna neden olan bakterilere etki ederek çürümeleri engeller.  Aynı zamanda ağız kokusunun aza...

MEYVELER VE YARARLARI

MEYVELER VE YARARLARI Hangi meyve neye iyi gelir?  Hangi hastalık için nelerin karışımları önerilir?  İşte cevapları: Jay Kordich adlı Amerikalı, 1948 yılında mesane kanserine yakalandı... Hastalığın geldiği aşamayı gören doktorların " İyileşmesi mucize olur" dediği Kordich, taze meyve - sebze suyu terapisini kullanarak hastalığını yendi. Ve reçetelerini " Meyve ve Sebzelerin Gizli Güçleri " adlı kitapta topladı.  İşte bazılarının mucizevi yararları: İncir : Bağırsakları çalıştırır, enerji verir. Cinsel güce yardımcıdır.  Elma : Böbreklerin temizlenmesine, sindirim rahatsızlıklarının kontrol edilmesine yardım eder.  Kayısı : Kan yapıcıdır. Güzel bir cilt ve saça olumlu etkisi vardır. Kanserin önlenmesinde yardım eden iyi bir karotenoid kaynağıdır.  Muz : Kalbe ve kas sistemine yararlıdır. Yorgunluğa ve ishale birebirdir.  Vişne : Mineral ve vitamin deposudur. Koyu renkli vişneler, açık renklilere oranla daha fazla mineral içerir.  Greyfurt : Sin...

ALKOL BAĞIMLILIĞI

ALKOL BAĞIMLILIĞI Son yıllarda hızlı bir artış görülen alkol tüketimi giderek bir sosyal sorun olma özelliği kazanmaktadır. Alkol ,insanlarda fiziksel ve psikolojik bağımlılık yapar. Bu nedenle bir defa denemek için de olsa kesinlikle alkollü içkiler kullanılmamalı. a) ALKOL ve ETKİLERİ Oldukça fazla çeşitlilik gösteren alkollü içeceklerin dünyada yaklaşık 800 çeşidi bulunmaktadır. Alkol sadece içki olarak kullanılmaz. Alkol, tıpta dezenfeksiyon amaçlı ve donmayı önleyici özelliğinden dolayı araçlarda kullanılan antifriz yapımda da kullanılır. Tıpta ve sanayide kullanılan alkol zehirli olduğundan içilemez. İnsanların içki olarak kullandığı alkol, etil alkoldür. Etil alkol buğday, arpa, üzümdeki karbonhidratlara mayaların etkisi ile oluşur. Odun ve şeker pancarından ise metil alkol veya ispirto elde edilir. Oldukça tehlikeli olmasına rağmen metil alkol veya ispirtoyu da içen vardır. Metil alkol veya ispirtonun içilmesi sonucunda kısa sürede körlük meydana gelir. Metil alkol veya ...

PROTEİNLER

PROTEİNLER Karbonhidratlardan ve yağlardan farklı olarak C, H, O’ nun yanında N ve bazen de S bulundurur. Esas görevi yapı maddesi olmaktır. Yapıtaşları amino asitlerdir. Yüksek sıcaklık proteinlerin yapısını bozar. Her canlının protein yapısı kendine özgüdür. Proteinler hücre içi ve hücre dışında önemli yapı maddeleridir. Bağ doku kollogen lifleri, kıl ve derideki keratin ( Saç ve Tırnaklarımız) önemli hücre dışı proteinleridir. Örneğin: Lipoprotein zar yapısı, Nükleoprotein kromozom yapısı. Kasların kasılmasında görev alan aktin miyozin iplikler protein molekülünden oluşmuştur. Bir moleküle bağlanıp onu diğer moleküle taşırlar. Örneğin : Hücre içinde sitoplazma ile çekirdek arasında bazı maddeleri taşırlar. Biyokimyasal reaksiyonlardaki biyolojik katalizörler yani Enzimlerin hepsi protein moleküllerinden meydana gelmişlerdir. Proteinler taşıyıcı moleküllerdir. Yüksek enerjili elektronu taşıyan sitokromlar, oksijeni taşıyan hemoglobin protein  moleküllerinden meydana gelmişlerdir....

AİDS

AİDS      Hastalığın ortaya çıkmasında dünya bilim topluluğunun ocak 1983’te hastalığa yol açan LAV virüsünün (sonradan bu virüsün adı HİV olarak değiştirildi) bulunduğunu onaylamasına kadar dört yıl geçmiştir. İlk AİDS vakalarının ortaya çıkmasından yirmi yıl sonra, tıbbın salgın karşısındaki tavrı, hastayı ön plana alan köklü bir değişim geçirmiştir. Bugün mucize bir ilacın hâlâ bulunmamış olması, hastalığın yayılmasını engelleme çabalarının koruyucu önlemlerde yoğunlaşmasına neden olmaktadır.      İlk AİDS vakaları 1979’da ABD’de Kaliforniya’da ve New York’ta kaydedildi: hastalar hep eşcinseller ve gençlerdi. Bu ilk gözlem, hastalığın toplumsal algılanması üzerinde çok tehlikeli ve ağır bir etki yarattı. Ama çok geçmeden hastalık eşcinsel olmayanlarda da bulundu, ama bu defa da eroinmanlar, hemofili hastaları ve kan nakli yapılanlar çoğunluktaydı. Derken Haiti’de, sonra Afrika’nın ekvator yörelerinde de hastalığa rastlanıldı.      1981’de ...

HÜCRE ve HÜCRENİN KISIMLARI

HÜCRE ve HÜCRENİN KISIMLARI  Canlıların canlılık özelliğini gösteren en küçük yapı birimine hücre denir. Tüm canlılar hücrelerden yapılmıştır. Hücreler gözle görülmez, ancak mikroskopla incelenir. Bazı canlılar bir hücrelidir. Bakteriler, amip, terliksi hayvan, öglena örneklerdendir. Bazı canlılar ise çok hücrelidir. İnsan, ağaç, kuşlar örneklerdendir. Çok hücrelilerde “Hücre🡪 Doku🡪 Organ🡪 Sistem🡪 Organizma” sırası vardır. HÜCRENİN KISIMLARI 1) Hücre Zarı 2) Sitoplazma 3) Çekirdek HÜCRE ZARI Canlı, ince, saydam, seçici, geçirgen bir zardır.  Yapısı: Protein molekülleri ve yağ moleküllerinden yapılıdır. Görevleri: 1) Hücreyi dıştan sararak sitoplazmanın dağılmamasını sağlar. 2) Üzerindeki korlar sayesinde madde alış-verişini gerçekleştirir. 3) Hücreye belirli şekil verir.  HÜCRE DUVARI Bitki hücrelerinde bulunur. Tam geçirgen, esnek, ölü ve selülozdan yapılıdır. SİTOPLAZMA Hücre zarı ile çekirdek arasını dolduran kollaid(Suda çözünmeyen zarlardan geçemeyen) bir sıvıdır...